11 Ağustos 2025 Pazartesi

Edebiyat'ın Ev Arkadaşı:Bir 11'e 10 Kala Perspektifi

        Pelin Esmer, çoğunluğun Nuri Bilge ve Demirkubuz ustalardan ibaret bildiği yerli bağımsız sinemanın gizli kalmış kalifiye yönetmeni. Uzun zaman sonra bloga onula dönüş yapmamın sebebi nefis bir filmi tanıtmak ve eleştiri süzgecinden geçirmenin dışında yaşadığımız patriarkal düzenin içinde çok zarif varolan bir kadın yönetmene de parantez açmaktı. Tarihi fark etmeksizin izlediğim ya da okuduğum ve benim bir şekilde etkilemiş her eseri ele alacağım bir blog olacak burası. Sanat bana göre çok şey anlatmayarak da çok şey anlatabilmek demektir.Ve Sayın Pelin Esmer bunu çok iyi başarıyor. Yalınlıktan çok temiz bir eser yontuyor izleyicisine:11'e 10 Kala. Öncelikle bu filmin diğer sinema eserlerinden farklarını incelemek istiyorum. İlk olarak çok kalabalık bir oyuncu kadrosu yok ve iç mekan olarak çok fazla mekan söz konusu değil. Bir Anton Çehov hikayesi okumuş gibi oluyoruz izlediğimizde olaydan çok durum hakim, günlük yaşamın kaotik durumunu da sessizliğini de gayet doğal bir şekilde veriyor yönetmen. Aslında film ile belgesel arasında arafta kalmış bir yapıt izliyoruz. Oldukça gerçek, oldukça bizden. Filmin aslında iki başrolünü ve olayın döndüğü temeli Değerli Mithat Esmer usta ve bana göre ülkemizin en iyi 5 oyuncusundan biri olan Nejat İşler paylaşıyor. Kendisi bu filmde Bal filmindekine benzer bir rol ve dış görünüş çiziyor zira her iki filmde de depresif ve yoksul bir kişiliği vardı. 2009 çıkışlı bu film temelde izleyiciye günlük hayatında da bir koleksiyoner olan Mithat Bey'in yaşamından bir bölüm aktarıyor. Burada kurgu ile gerçek iç içe geçiyor ve biz kendimizi bir hikayenin içinde buluyoruz. Bu şekilde hayatın içinden oyunculukları Özcan Alper'in kült eseri Sonbaharda da görmüştük ona ayrı bir yazıda değineceğim. Edebi eserlerle, gazete ve dergilerle, içki şişeleriyle ve bilgi yarışması izlediği televizyonu ile yaşamakta daracık evinde Mithat Bey. Çok isteği yok bu münzevi yaşantısında, sefer tasında akşam yemeği aksamasın, koleksiyonuna dokunulmasın yeter. Bilmeyenler için kendisi aynı zamanda Polis Radyosu kurucusu ve 2015 yılında aramızdan ayrıldı. Stanford Üniversitesi'nde eğitim almış bir aydın Mithat Bey.Film bize bir yandan da bir arayış hikayesi, bir yolculuk sunuyor peki ne o yolculuk?. Reşad Ekrem Koçu'nun İstanbul Ansiklopedisi eserinin 11. ve son cildi. Kendim de bir kitap ve mizah dergisi koleksiyoneri olduğumdan filmde kendimi bulduğum çok an oldu. Bu arayış metaforik anlamda bir Leyla ile Mecnun hikayesi sunuyor bizlere. Çünkü Mithat Bey tıpkı Mecnun gibi Leylasını arıyor fakat bulduğunda aslında arayış kavramından aldığı tadın farkına varıp cildi satın almıyor. Bu filmle ilgili olarak Bibliyofili kavramına da ayrı bir parantez açmak gerekir. Sözlük anlamı olarak en basit tabiriyle kitap seven anlamına gelmektedir. Burada kitabı yalnızca okumak için satın alma durumu değil kitaba dokunmayı, kitabı koklamayı terapi gibi görme durumu da akla gelmelidir. Günümüzdeki hızlı tüketim ve PDF çağında bu oldukça önemlidir. Matbu eserlere gereken önem verilmelidir. Apartman tipik bir Türkiye portresidir. Tıpkı Kemal Sunal Usta'nın Kapıcılar Kralı ve Yoksul filmleri gibi. Zeminde düzenin yoksulluğa mahkum ettiği ve zekasını kurnazlığa kullanan bir apartman görevlisi bize çok gerçek bir Orta Anadolu genci portresi çizmekte ortada değerlerinden ödün vermeyen bir küçük burjuva olan Mithat Bey ki kendisi bilinenin aksine halka tepeden bakan bir burjuva aydını portresi çizmemektedir. Üst katta Mithat Bey'i evinden etmeye çalışan ve dolaylı yoldan koleksiyonuna müdahale etmeye çalışan apartman yöneticisi yani otorite. İronik olarak Mithat Bey toz alerjisi olan ve astıma çevireceğini bile bile tutkusundan yani koleksiyonundan vazgeçmeyen idealist bir aydındır. Apartman görevlisi yani Nejat İşler Mithat Bey'in gündelik işlerine yardım ederken dokunmaya kıyamadığı koleksiyonunu yavaş yavaş eksiltip bir sahafa satmaya başlar bu aslında onun Kapitalist sistemi öğrenmeye başladığı demektir. Mithat Bey sonlara doğru durumu anlasa da iyi yürekliliğinden feragat etmez ve ses çıkarmaz. Prensiplidir Mithat Bey. Elektrik kesilse de bir şekilde yarışmasını izler. Votkayı vişneyle içer. Vişne bulamazsa vişne hoşafı dener. Daha fazlası için filmi izleyiniz. Şiddetle öneriyor ve sanatla kalın diyorum. Sevgiler.                               

H.B


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder