Herkese merhaba, bugün uzun süredir kafamda olan büyük bir yazı projesini gerçekleştirmek için buradayım. Öncelikle bu bir bilimsel araştırma veya makale değil ben de bir bilim adamı yetkinliğinde değilim. Yalnızca mütevazı olamayacağım bir konuyu derinlemesine aktarmaya çalışacağım. Bu yazının amacı bir bakıma da ülkemizde yeterli saygıyı, değeri görmeyen ve ölü olduğu söylenen mizahçılığı ve dergiciliği yeniden canlandırmaktır. Ben bir genç olarak yaklaşık 2011-12 yılından beri çeşitli mizah dergilerini okuyorum ve topluyorum. Mizahçıların olduğu kadar ki çok büyük bir Cem Yılmaz hayranıyım , kendisi bana göre yalnızca bir mizahçı değil bir modern zaman düşünürüdür, mizah dergicilerinin de yeterli saygıyı görmelerini düşünüyorum ve hepsini çok seviyorum. Ülkemizde çeşitli konularda, sayfa saylarında, çeşitli tiplerde çok fazla mizah dergisi basıldı unuttuklarım olursa af diliyorum. Ben kilometre taşı olarak gördüklerimi ve bende çok etkisi olanları anlatacağım. İlklerden bahsetmemek olmaz. Basılı anlamda Osmanlı'nın ilk mizah dergisi 'Diyojen' olup, 1870 yılında basılmıştır Teodor Kasap tarafından kurulmuştur ancak aynı sene Filip Efendi ve Ali Raşid sahibi oldukları Terakki gazetesinde ek olarak yayınlandıkları Terakki bu topraklardaki ilk Türkçe mizah dergisi olma özelliğini taşımaktadır. Cumhuriyet öncesi dönemden başlayıp (1922) , 1977 yılına kadar yayın hayatını sürdüren Akbaba da şüphesiz edebiyat ve mizah tarihimiz açısından büyük önem arz etmektedir çünkü kurucuları Beş Hececilerin iki önemli ismi Yusuf Ziya Ortaç ve Orhan Seyfi Orhondur. Ayrıca büyük ustalardan Değerli Aziz Nesin ve Sabahattin Ali de Markopaşa adında bir siyasi mizah dergisi çıkarmıştır 1946-50 arası dönemde. Bir ülkenin neye güldüğü çok önemlidir çünkü mizah halktan ve politik konjenktürden beslenir ve bu olayları güldürünün süzgecinden geçirerek halka aktarır. Mizah ne kadar özgürse ortam da o kadar özgürdür. Güldürü aklın kalemtraşıdır. Dimağı yontar, keskinleştirir. Coğrafyanın tarihini de okuruna izleme imkanı sunar. Cumhuriyet sonrası dönemde mizah gelişme göstermiş ve dergicilik çok önemli yapıtlar vermiştir. Bunlardan şüphesiz kilometre taşı Ordinaryus Oğuz ARAL ve GIRGIR dergisidir. Oğuz Abi Gogolun paltosudur, yetkin ürünler veren mizahçıların çoğu oradan çıkmıştır. Kendisi aynı zamanda 1973-89 yılları arasında Gırgır dışında Fırt ve Laklak gibi başka dergiler de çıkartmıştır. Kendisi Avanak Avni isimli kült bir karakter yaratmış, 1990 yılında Gırgır zorla el değiştirince 1996 yılına kadar sürecek olan Avni dergisini çıkartmıştır. Avni Kadıköy'ün orta yerinde heykel olarak yaşamaya devam etmektedir. 1985 yılında Türk mizahının iki büyük ustası Mehmet Çağçağ ve Tuncay Akgün bir grup çizer arkadaşlarıyla beraber Limon dergisini kurdular bu dergi daha sonra Cem Yılmaz'ı bize kazandıran mizah devi Leman'a dönüşecekti. 21 Kasım 1991 günü yayın hayatına başladı Leman ve bünyesinden bir sürü usta çizer yetişti. Cezmi Ersöz, Nihat Genç, Can Yücel gibi ustalar da burada yazdı. Erdil Yaşaroğlu, Kaan Ertem gibi büyük karikatüristler ilk eserlerini burada verdiler. Leman Kültür adında bir kafesi vardır, altından bir sürü kaliteli, yetkin dergiler türemiştir. Bazılarına daha sonra değineceğim. Cem Yılmaz, Selçuk Erdem, Bahadır Baruter gibi büyük mizahçılara ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde yayın hayatını sürdüren az dergiden biridir.Can Barslan, Bahadır Boysal, Vedat Özdemiroğlu Tuncay Akgün, Metin Fidan ve Met Üst gibi tecrübeli kalemlerin yanısıra Barbaros Altuğ, İpek Özsüslü, Onur Karadurmuş, Erhan Candan gibi benim gençliğim ve çocukluğumda benimle beraber büyümüş abiler ablalar da dergide yazmaktadır. Erhan Candan hocam yalnızca bir mizahçı değil, doğayı ve hayvan severliği de satırlarına işleyen bir hikaye anlatıcısıdır. Naçizane tavsiye edilir. Şimdi beni büyüten dergilere geçiş yapacağım. Erken dergicilik ve Edebiyat işlerimizin bana göre çok yetkin ürünlerine.2002 yılında Penguen dergisi yayın hayatına başladı ve 2017 yılına kadar soluksuz devam etti. Son sayısı koleksiyonumdadır ne zaman elime alsam duygulandırır. Leman dergisinden ayrılan Metin Üstündağ, Bahadır Baruter , kendisi çok da iyi bir ressamdır ve nefis kapaklar çizmiştir birini aşağıya bırakacağım. Aynı zamanda bu dergide çizdiği yakın arkadaşı Fatih Solmaz ile birlikte cinsellikle mizahı buluşturan Lombak isimli köşesi 4 ciltten oluşmak üzere albüm olmuştur. İkincisi kitaplığımda durur ben de önünde düğmemi iliklerim, Selçuk Erdem, Erdil Yaşaroğlu ve arkadaşları tarafından kuruldu Penguen. Uykusuz ile beraber 2002-2024 arasının siyasi tarihidir aynı zamanda. Derginin maskotu olan uçan pengueni Sayın Selçuk Erdem çizmiştir. 2015 tarihinde yenilemeye giderek Ahmet Ümit, Ece Temelkuran gibi büyük yazarları da kadrosuna almıştır. Gani Müjde gibi büyük ustalar dergi bünyesinde çalıştı.Bülent Üstün, Cengiz Üstün, Memo Tembelçizer, Alpay Erdem, Umut Sarıkaya ,Emrah Ablak, Kenan Yarar, Kutluhan Perker, Uğur Gürsoy, Yiğit Özgür, Kamuran Süner gibi benim ve daha birçok insanın mizahi bakış açsını değiştiren ustalar bu dergide eserler verdiler. Kamuran Süner aynı zamanda çok izlenen Geniş Aile dizisinin senaryo kadrosundaydı. Bazılarına ileride daha detaylı değineceğim çok yaratıcı ve zeki insanlar her biri. Hepsine buradan selam olsun, unutulmadınız, mizah yaşıyor. Devamı Part ikide. Sevgi, sanat ve mizahla kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder