23 Şubat 2025 Pazar

Cendere

           Acı ve hüzünden damıtılmış bu coğrafyada doğdun, yaşıtların seni anlamadı doğal ya hiçbir zaman da anlaşılmak istemedin. Tek tabancaların susturucusuz delikanlısı. Yurt dışında olsan Taxi Driver olmuştu adın burada Ahmet oldun, Ali oldun, Veli oldun ne fark eder bu cenderede hamster gibi dönen biri oldun. Siyah pardesün rüzgarda dalgalanır. Senin jenerasyonundaki çoğu erkek gibi Kurtlar Vadisi ile büyüdün. Babandı süper kahramanın. Dalgaların dövdüğü, kıraathanelerinde memleketin kurtarıldığı, isyanın mavisine boyanmış Artvinden İzmir'e kadar geldin. Kazımların diyarından Efelerin oyununa katıldın  takdirname ve onur belgesi ile mezun olurken hayat okulundan. Bir adaya kısılıp kaldın İzmirde sonuçta deniz çekerdi seni ne alkolün ne sigaran vardı bilirim o yüzden sulara anlatırdın bütün derdini. Herkesin bi tutkusu vardır bu hayatta, kadınlar seni anlamayınca arabalara bağlandın sen de. Sanayideydi işin. Yani hayat okulu mezunlarının yüksek lisans doktora akademisi. Yani Platon'un Akademiasının yanında halt ettiği, tecrübenin ete kemiğe bürünüp rotbalans bakımı yaptığı o kutsal mekan. Duvarlarında Cem Karaca haykırır 'Ustam seslendi uzaktan, oğlum al takımları'. Motor seslerinin ardından kulak kabartsan duyarsın. Küfürün sular gibi aktığı mabeddesin. Şehadete ermiş arabesk camiasının kabri burası. Bir teypten muhakkak ya Müslüm Baba söyler ya Ferdi Baba ya Bergen Abla. Kasetler işi müjdelerken ve terk edilmenin acısını bastırırken bordo Tofaşların altında, puslu düşlerine iner yağmur aniden tek cümleyle 'Yılların çilesi belli yüzümde, Aynada baktığım yüze küskünüm.' Aşkın şarabını içerken herkes dudaklardan, sen motor yağıyla sarhoşsun. Olsun be kardeşim olsun, hayat duvarını çay kaşığıyla delen o azimli genç var ya işte sen o'sun.Vitesi bire alıp çıkmak istersin yalnızlığın çukurundan. Direksiyonu umuda kıracaksın kardeşim ve eline takıp şeytan uçurtmanı kırlarda özgürce koşacaksın. Taze, bayat fark etmez ekmeğini alıp 10 kişiyle aynı menemene daldıracaksın. Aliminyum tava'nın bir zaman makinesi halini aldığını fark edeceksin, Artvin'in sokaklarına, Rize'nin dalgalı, çetin gençlik aşkına yol alacaksın. Usta'nın kırmızı Marlborosundan çıkan dumanı takip ederek. Ilımış tavşan kanı sıcak çayın kokusu, ekmeğin bölünmesi kaç yalnızlık varsa o kadar parçaya, kenarları kızarmış Çakallı Menemeni bol domatesli, soğanlı mı soğansız mı olur?. İnan hiç önemli değil ekmeğini taştan çıkaranlar için. Sigara, bol miktarda tütün, alet edevat masanın üzerinde durur. Maden işçilerini anarsın siyaha boyanmış yüzünle, ortak acı ortak keder, herkesin ortak gayesi eve gidip sıcak yatağına uzanmak ve biraz da olsa düşünmek, gözden geçirmek ömrü. Arabesk nağmeler cirit atmadan kulaklarında. Hayatın engebeli, sisli, dar yolunda ,bir nevi Zigana Geçidi, koskoca bir tırda yolcusun, şoför koltuğunda. Emeğin kutsallığının farkında olanlara dokunmaya devam ediyor yağlı ellerin, teypten ince ince vurur Neşet Baba gönül tellerine. Bu siyah gökyüzünün, kaosun, cenderenin içinde savrulup duruyorsun. Olsun be kardeşim, olsun. Doğarken ağladı insan. artık bu son olsun. 


T.  Köşe başlarının fiyakalı delikanlılarına...

7 Şubat 2025 Cuma

HikmetBenol Gözünden: En İyi 3 Tarantino Filmi

 Herkese selamlar. 

Mahallenizin fiyakalı Blogger abisi finallerini bitirdi ve geri döndü. Linç yiyeceğimi bile bile İMDB ortamının ve Tarantinoyu yeni keşfeden bünyelerin caka satma aracı Ucuz Roman filmi eklenmeden bir liste çıkartacağım ki neden olmasın ?

En nihayetinde beğeni özneldir ve pek tabii farklılık gösterecektir ben de dokunulmaz favorilerimden biri olan Tarantino abiyi kendi çapımda değerlendireceğim eserleriyle. Benim beğenilerim Tarantino sinemasında daha Underrated diyebileceğimiz filmleri kapsar, daha da Mainstream (ana akım) filmleri mevcuttur kendisinin onlar da pek tabii harikadır. Başlıyorum:

Şefin spesiyali 1) Inglourious Basterds (Soysuzlar Çetesi)

Brad Pitt, Christoph Waltz, Diane Kruger ve Tarantino buluşması bana göre epik bir filmdir. Sanki sinema yerine epik bir görsel şov izleriz.Sinemanın en güzel açılış sahnelerinden birine sahiptir zannımca. 


Tarantino bu sahneyle savaş gerçeğini, Nazi Almanyasının soğukluğunu ve rahatsız ediciliğini tokat gibi çarpar ayrıca Christoph Waltz bu filmde enfes bir kötü adam performansı göstererek en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscarını  kucaklamıştır. Otomatik Portakal gibi kült eserlerde kötü adamların süt içmesine gönderme yapan yönetmen albay karakterine süt ikram ettirerek filmi başlatır. Diğer Tarantino filmlerinde olduğu gibi bir intikam hikayesine dönüşecek, tarih Tarantino abinin kafasında yeniden kurgulanacak, Brad Pitt harika bir şekilde İtalyanca konuşacak, silahlar çekilecek ve ortam kızışacaktır. Sinemadan işaret çakma sahnesi bile bu filmi izlettirir, Kruger ablayı boğazlayan ele kendi elini montajlayan Tarantino da ayrı bir detaydır, zira yalnızca fetişleri ile değil sadist ögeleri ile de öne çıkar Tarantino.

İlkler her zaman özeldir 2)Reservoir Dogs: Tarantino sinemasının ilk denemesi 1992 çıkışlı bir suç hikayesi olan film kısıtlı imkanlarla çekilmesi ile de öne çıkar.  Filmin bütçesi çok düşüktü zira oyuncular kendi takım elbiselerini giydiler, Tarantino filmi 25 günde yazdı ve 35 günde çekti. Filmde kadın oyuncu yoktur dolayısıyla ayak sahnesi içermeyen tek Tarantino eseridir.  Madonna filmde Like A Virgin adlı şarkısından bahsedilen sahne ile ilgili Tarantino'ya mektup bile göndermiştir. Kulak kesme sahnesiyle meşhur, enfes diyaloglara sahip bu hikayeyi yazar 2. sıraya koyuyor ve şiddetle tavsiye ediyor. Daha fazla detay merak edenler için kaynak Bknz. https://listelist.com/rezervuar-kopekleri-hakkinda/

Western ile final 3) Django Unchained : Nefis soundtrackler, dehşet oyunculuk, Di Caprio, Jamie Foxx Christoph Waltz (2. Oscarını aldı), Samuel L. Jackson ve en iyi senaryo oscarıyla Tarantino dehası. Bolca kan ve özgürlük kokan bir eserdir. Tarantino usta gençliğinde bir Porno dvd dükkanında çalışırken Japon kültüründen ve Spaghetti Western eserlerden çok etkilendiğini dile getirmiştir. Nitekim Japon esintilerini taşıyan eseri de Kill Bill serisidir. Diğer bütün Tarantino filmleri gib kan ve şiddet ögeleri pek tabii içerir ki tahmin edeceğiniz üzere Western filminde kan akar. Filmin dekorları nefistir ki o dönemi çok başarılı yansıtmıştır. Diyalog Tarantino sinemasında önemli yer tutar ki diyaloglar da muhteşemdir. Di Caprio abinin elini kestiği malum sahne doğaçlamadır. 2 Pac gibi sanatçıların kullanıldığı müzikler o havayı çok güzel verir ki Tarantino müzik işinden çok iyi anlıyor bununla ilgili de yazı kaleme almayı düşünüyorum vakti gelince. Aynı zamanda filmin başında duyduğumuz şahane müzik orijinal Django (1966) filminin soundtrackidir. Bu destansı zincirlerinden kopma hikayesini izleyin izlettirin.


Keskin zekasıyla, orijinal oyuncu seçimleriyle, müzikleriyle, kan ve şiddeti kendine özgü kullanmasıyla, fetişleriyle, diyaloglarıyla kendisi benim en sevdiğim yönetmenlerden biridir ve bu yazıda görece daha kıyıda kalmış işlerine yer vermeye çalıştım. Hakkında daha da yazacağım. Sinemayla, sanatla kalın. Saygılar, sevgiler.

H.B